GSG Hukuk, Avukat
Keiretsu Forum Sponsoru
Melek Yatırım modeli kapsamında
girişimcilerin nihai amaçlarının şirketlerine bir yatırımcı bulabilmek olduğu
ve yatırımcıların ise yatırımlarının ve mentorluk faaliyetlerinin bir geri
dönüşü olarak kar elde etme beklentisine sahip olduğu gerçeği karşısında,
yatırımcılar ile girişimciler arasındaki ilişkileri düzenleyecek sözleşmelerin
hazırlanması büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda bir girişimci ile yatırımcı
arasında imzalanan temel hukuki belge, hissedarlar sözleşmesi olarak karşımıza
çıkmaktadır. Hissedarlar sözleşmesi özü itibariyle girişim şirketinin girişimci
ve yatırımcının ortak arzusuna göre şekillendirilmesi, pay sahipleri ile şirket
arasındaki bağın güçlendirilmesi, şirketin taraflarca gayesini tamamlamasını
müteakip pay sahiplerinin çıkış hakları, ortaklığın yabancılaşmasının
engellenmesi, ortaklıkta güç dengesinin sağlanması ve korunması amacıyla
düzenlenmektedir. Hissedarlar sözleşmesi, pay sahiplerinin kendi aralarında
akdettikleri bir borç sözleşmesi niteliği taşımaktadır ve sadece sözleşmenin
tarafları arasında ileri sürülebilme kabiliyetine sahiptir. Hissedarlar
sözleşmesi kural olarak girişim şirketinin kendisine veya organlarına karşı
ileri sürülemese dahi tarafların ileride planladıkları yapının aksine kararlar
alınması durumunda dahi tarafların çıkarlarına sözleşmesel bir ilişki
kapsamında koruma sağlaması niteliğiyle birlikte değerlendirildiğinde ortaklığın
temelini oluşturan bir hukuki koruma aracıdır.
Bir yatırımcının gerçekleştirdiği
yatırımdan beklediği karı ve menfaati elde etmesi ile birlikte yatırımını
üçüncü kişilere satması ve bu şekilde yatırım yaptığı girişim şirketinden
“çıkması” hususu yatırımcılar için büyük önem arz etmektedir. Bu ahvalde “çıkış
hakları (exit options)” olarak adlandırılan senaryolar, yatırımcıların ileride
girişim şirketinden diledikleri hüküm ve şartlarda ayrılabilmeleri için önemli
mekanizmalar olup, hissedarlar sözleşmelerinin temel yapı taşları olarak
karşımıza çıkmaktadır.
Hissedarlar Sözleşmesi ile
belirlenebilecek çıkış hakları aşağıdaki şekilde özetlenebilir;
Birlikte Satışa Zorlama (Drag
Along)
Birlikte satışa zorlama hakkı
(opsiyonu), şirket hissedarlarından genellikle çoğunluk hissedarının
hisselerini üçüncü kişilere satmayı arzu etmesi halinde, azınlıktaki diğer
hissedarların da sahip oldukları hisseleri söz konusu üçüncü kişilere satmaya
zorlanması şeklinde kendini gösterir. Bu hak sahibi hissedarın hakkını kullanması
üzerine, diğer hissedarlar hisselerini üçüncü kişiye satma taahhüdünü yerine
getirmekle yükümlü olmaktadır. Böyle bir satış halinde genellikle çoğunluk
hissedarının kendi hisseleri için kararlaştırılan satış fiyatı üzerinde azınlık
hissedarlarının hisselerini anılan üçüncü kişiye satması kendilerinden istenir
ve beklenir.
Birlikte Satış (Tag Along)
Şirket hissedarlarından
genellikle çoğunluk hissedarının hisselerini üçüncü bir kişiye satmak istemesi
halinde, azınlık konumundaki diğer hissedarların da böyle bir satışa katılma
hakları anlamına gelen birlikte satış opsiyonu, birlikte satışa zorlama
opsiyonundakinin aksine, öncelikli olarak satış kararı alan çoğunluk
hissedarına değil ve fakat azınlık hissedarına satışa daha sonra katılma imkanı
tanıyan bir haktır.
Satın Alma Hakkı (Call Option) /
Satma hakkı (Put Option)
Herhangi bir şirketin mevcut hissedarlarından birinin veya belirli bir
bölümünün, belirli bir zaman
diliminde, bazı koşullar dahilinde, diğer pay sahiplerine, kendi hisselerini satma
hakkına veya sahibine hisselerini, daha önceden belirlenen bir fiyat üzerinden,
belirli bir vade içerisinde, belli koşulların oluşması koşuluyla devralmasına
imkan tanıyan satın alma hakkı hissedarlar sözleşmelerinde sıklıkla başvurulan
çıkış haklarıdır. Bu kapsamda, satın alma hakkı durumunda satıcı hissedarın,
satma hakkı durumda ise alıcı hissedarın hisselerin satışından vazgeçme hakkı
bulunmamaktadır.
Bu aşamada önemle belirtmek
gerekir ki, melek yatırımcıların 15 Şubat 2013 tarihinde yürürlüğe giren
"Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik’’ kapsamında vergi
desteğinden yararlanabilmeleri için iktisap ettikleri tam mükellef girişim
şirketlerine ait iştirak hisselerini en az 2 tam yıl ellerinde tutmaları ve
taahhüt ettikleri tutarı nakit olarak ortaklık banka hesabına yatırmaları
gerekmektedir. Eğer hisseleri 2 yıl tutma şartı yerine getirilmez ise Melek
Yatırımcı aleyhine vergi indirimi dolayısıyla zamanında tahakkuk ettirilmemiş
vergiler yönünden vergi ziyaı doğmuş sayılmakta ve zamanında alınamayan
vergiler ile vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarihini veya cezanın
kesilmesini gerektiren durumun doğduğu tarihi takip eden yılın başından
itibaren başlamaktadır. Dolayısıyla ve vergi desteğinden faydalanılmak
istenmesi halinde özellikle belirli bir süre sonunda kullanılmak üzere
tasarlanan satın alma ve satma opsiyonlarının en azından yukarıda anılan 2
yıllık süreyi gözeterek kaleme alınması önem arz etmektedir.
Yukarıdaki açıklamalar dahilinde
nihai hedefi kar elde etmek olan melek yatırımcılar ile girişimciler aralarında
düzenlenecek olan hissedarlar sözleşmesinde ileride sahip olmak istedikleri tüm
opsiyonları göz önünde bulundurmalı ve ideal ortaklık yapısını mevcut koşullar
dahilinde belirlemelidir. Girişim şirketinden çıkışın girişim şirketinin
kuruluşu veya girişime yatırım yapılması aşamaları kadar önem arz eden bir
süreç olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Hissedarlar sözleşmesi bünyesinde
sağlıklı bir şekilde kaleme alınacak çıkış senaryoları sayesinde yatırımcıların
yapacakları yatırımlardan en verimli şekilde kar ve kazanç elde etmeleri
güvence altına alınmış olacaktır.