Türkiye’de son yıllarda getirilen yeni düzenlemeler ve teşviklerle iş fikri olan ve ancak yeterli sermayesi bulunmayan Türk girişimcilerinin yerli ve yabancı finansman kaynaklarına rahatlıkla ulaşması ve kendilerine finansman kaynağı ve ortağı bulmalarının önü önemli ölçüde açılmış bulunmaktadır. “Melek Yatırım” olarak adlandırılan bu işbirliği modeli ile girişimcilere potansiyel fikirlerini ticari anlamda geliştirme olanağı sağlanmaktadır.
Bu
işbirliği modeli finansman kaynağına sahip gerçek kişilerin “melek yatırımcı”
sıfatıyla erken aşamada olan bir iş fırsatına yatırım yapması ve böylece küçük
ve orta ölçekli girişimcilerin büyümesini öneren bir yapı olarak karşımıza
çıkmaktadır. Melek yatırımcılar genellikle profesyonel iş geçmişleri olan,
belli bir bilgi ve finansal birikime sahip kişilerden oluşmaktadır. Melek
yatırımcılar gelişme ve büyüme olanağına sahip olduğunu düşündükleri iş fikir
sahiplerine ve işletmelerine kuruluş ve büyüme aşamalarında verdikleri
desteklerle girişimlerin piyasa değerlerini arttırmaktadırlar. Melek
yatırımcıların verdikleri destek yalnızca finansman kaynaklarının kullandırılması
ile sınırlı olmayıp, başarılı yatırımcının sahip olduğu bilgi birikimi ve iş
ağlarının elverişli bir biçimde paylaşılması şeklinde de kendini
göstermektedir.
Türkiye’de
oldukça yakın bir geçmişe sahip olan “Melek Yatırım” ilk kez 1970’li yılların
ABD’sinde ve özellikle Broadway müzikallerine
yatırım yapılması şeklinde ortaya çıkmış olup, günümüzde ABD’de yıllık işlem
hacmi 50 milyar Amerikan Doları olan ve 250 bini aşkın yatırımcının uyguladığı
bir iş modeli haline gelmiş bulunmaktadır. Dünya üzerindeki örnekler
incelendiğinde çeşitli sektörlerde üst düzey görevlerde bulunan profesyonel
yöneticilerin veya varlıklı kişilerin melek yatırımcılık sektöründe yer aldıkları
görülmektedir. Hatta günümüzde özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri
alanında faaliyet gösteren Facebook,
Yahoo ve Apple gibi
birçok dev şirketin başlangıçta melek yatırımcılar sayesinde hayat bulduğu da
dikkat çekmektedir.
Melek
Yatırımcılığın Temel Özellikleri
Finansmana
ihtiyaç duyulan zaman dilimleri göz önüne alınarak bir girişimin ömrü
“başlangıç ve erken aşama” , “büyüme aşaması” ve “ileri aşama” olarak 3 bölüme
ayrıldığında bir melek yatırımcının girişime katkısının girişime olan katılımının
genellikle başlangıç ve erken aşama ile büyüme aşaması arasındaki bir döneme
denk geldiği görülmektedir. Bu kapsamda melek yatırımcılar başlangıç aşamasında
ve büyümekte olan girişimler için anahtar dinamik olarak değerlendirilmektedir.
Melek yatırımcıların girişimcilere verdiği finansal destek genelde “çekirdek
fon” (seed funding), başlangıç
sermayesi (start-up capital) veya
köprü sermayesi (bridge capital) olarak
anılmakta olup, melek yatırımcılar verdikleri destek karşılığında ya ilgili
girişimde (şirkette) başlangıçta ortak olmakta ya da kendilerine belirli
koşullarda ve ileride girişimde ortak olma imkanı tanıyan borçlanma senedi
ihraç edilmektedir.
Girişim
Sermayesi Yatırım Ortaklığı Karşısında Melek Yatırımcı
Melek
yatırımcılığın bir an girişim sermayesi yatırım ortaklığı (private equity) modeline benzer bir
yapıya sahip olduğu düşünülebilir. Ancak iki model arasında temel farklılıklar
bulunmaktadır. Girişim sermayesi bir tür yatırım ortaklığıdır. Girişim
sermayesinin amacı tıpkı melek yatırımlarında olduğu gibi büyüme ve para
kazanma potansiyeli olan işlere sermaye koyulması suretiyle yatırım
yapılmasıdır.
Öte
yandan girişim sermayesi ile melek yatırımcılık arasındaki fark, girişim
sermayesi ile yapılan yatırımların üçüncü kişilerden elde edilen finansmanların
çağrılması esasına dayanması iken melek yatırımcıların bu anlamda kendi
kaynaklarını yatırım aracı olarak kullanmalarıdır. İki yatırım modeli
arasındaki bir diğer önemli fark ise girişim sermayelerinin tüzel kişilik
olarak faaliyette bulunması iken melek yatırımcıların gerçek kişiler olmasıdır.
Bu sebeple yurtdışında olduğu gibi ülkemizde de melek yatırımcılar genellikle
gruplar ve forumlar (melek yatırımcı
ağları) oluşturmakta ve bu yapılar altında bir araya gelmektedirler.
Türk
Hukuk Sisteminde Melek Yatırımcılık: Bireysel Katılım Yatırımcılığı
Türkiye’de
melek yatırımcılığının yasal zemini Temmuz 2011’de Hazine Müsteşarlığı
tarafından bir yönetmelik taslağının yayınlanması ile başlanmıştır. Bu sayede
internet sektörü başta olmak üzere özellikle internet eko sistemine soluk
vermesi beklenen melek yatırımcı yönetmeliği için ilk adımlar atılmıştır.
Anılan taslağın yayınlandığı tarihten yaklaşık 1.5 yıl sonra, 15 Şubat 2013
tarihinde "Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik" 31 Aralık
2017 tarihine kadar geçerli olacak şekilde Resmi Gazete’de yayınlanarak
yürürlüğe girmiş olup, Yönetmelik’in yürürlük süresinin 2022 yılına kadar
Bakanlar Kurulu tarafından uzatılabileceği hüküm altına alınmıştır.
İlk
Bakışta Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik
Bireysel
Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik’in “Amaç ve Kapsam” başlıklı 1.
maddesinde yönetmeliğin çıkarılma amacının yüksek risk içermesi nedeniyle finansmana
erişimde sıkıntı yaşayan başlangıç veya büyüme aşamasındaki girişimler için
finansal bir araç olan bireysel katılım sermayesinin desteklenmesi olduğu
açıkça ifade edilmektedir. Yönetmeliğin amacı ve kapsamına ilişkin sevk edilen
bu hüküm, küresel düzende melek yatırımcılığın iş piyasalarındaki kullanım
amacı ile paralellik göstermektedir. Yönetmelik kapsamında melek yatırımcılar
için ise “Bireysel Katılım Yatırımcısı” (BKY) terimi kullanılmıştır.
Yönetmelik
genel olarak incelendiğinde melek yatırımcılığı teşvik edecek nitelikte bir
takım düzenlemeler getirdiği ve bu kapsamda bir takım ön koşullara sahip gerçek
kişi BKY’lerin Hazine Müsteşarlığı’ndan alacakları BKY lisansı kapsamında melek
yatırım faaliyetinde bulunmalarına ve bu faaliyetlerde bulunurken vergi
desteğinden yararlanmalarına ilişkin hükümler içerdiği görülmektedir.
Yönetmelik
hükümleri esas itibariyle (i) BKY
olabilme ve BKY lisansı, (ii) BKY
yatırımlarının tabi olacağı hususlar, (iii)
BKY faaliyetlerine ilişkin devlet desteğinden faydalanma ve (iv) yatırım sonrası döneme ilişkin
koşullar olmak üzere dört ana başlık altında incelenebilecektir.
BKY olabilme ve BKY Lisansı Yönetmelik’in 5.
Maddesi uyarınca BKY olarak melek yatırımcılık faaliyetinde bulunmak ve bundan
dolayı Devlet desteğinden faydalanmak isteyen yatırımcıların Hazine
Müsteşarlığı’ndan BKY lisansı almaları ön şart koşulmuştur. BKY lisans
başvurusu sadece Hazine Müsteşarlığı tarafından akredite edilmiş ağlar
aracılığı ile yapılabilmektedir. Yönetmelik kapsamında BKY lisansının kural
olarak 5 yıl süreyle geçerli olacağı ve devredilemez olduğu hüküm altına
alınmakla birlikte BKY’lere sahip oldukları lisansın süre bitiminde akredite
melek yatırımcı ağları vasıtasıyla lisans yenileme talebinde bulunmaları imkanı
tanınmıştır.
Bir
yatırımcının BKY lisansı almak suretiyle BKY olarak yatırımlarda bulunabilmesi
için yönetmeliğin 5. Maddesi’nde “yüksek gelir veya servete sahip yatırımcı”
veya “tecrübeli yatırımcı” niteliğini haiz olması gerektiği ifade edilmiş ve bu
niteliklerden ne anlaşılması gerektiği açıkça hüküm altına alınmıştır.
Her
ne kadar yönetmelik belirli malvarlığı eşiklerinin geçilmesi halinde BKY
lisansının verileceği ilkesini kabul etmiş olsa da aynı zamanda BKY’lerin adli
sicil geçmişlerinin “temiz” olmasını da lisans alabilmenin bir ön şartı olarak
kabul etmiştir. Gerçekten yönetmeliğin 6. Maddesi; taksirli suçlar hariç olmak
üzere affa uğramış olsalar dahi süreli hapis veya cezası ne olursa olsun basit
ve nitelikli zimmet, irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik,
güveni kötüye kullanma, hileli iflas, görevi kötüye kullanma gibi yüz kızartıcı
suçlar ile kaçakçılık suçları, resmî ihale ve alım satımlara fesat karıştırma,
suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama, devlet sırlarını açığa vurma
veya vergi kaçakçılığı suçlarından dolayı hüküm giymiş kişilerin, 5. Madde’de
yer alan malvarlığı koşullarını taşısalar dahi lisans başvurularının kabul
edilmeyeceğini açıkça ifade etmektedir.
BKY Yatırımlarının
Tabi Olduğu Hususlar
Yönetmeliğin
çeşitli hükümlerinde BKY yatırımlarının devlet desteğinden yararlanabilmesi
için BKY lisansı dışında başka bir takım koşulların yer aldığı göze
çarpmaktadır. Buna göre lisans kapsamında melek yatırım faaliyeti yürütülmesi
sebebiyle devlet desteğinden yararlanılabilmesi için uyulması gereken önemli
kural ve şartlar şu şekilde özetlenebilecektir;
• Yatırım Yapılacak Şirket: BKY
yatırımının
(i) Yönetmeliğin 4 numaralı ekinde
belirtilen sektörlerde faaliyet gösteren,
(ii) yatırım öncesi son iki mali yıldaki net
satışları yıllık 5.000.000 TL’den fazla olmayan,
(iii) en fazla 50 çalışana sahip olan,
(iv) başka bir şirketin veya BKY’nin yönetmelikte
açıkça belirtilen akrabalarının kontrolünde olmayan,
(v) payları halka arz edilmemiş bir anonim
şirkete yapılması gerekir (Madde 26);
• Yatırım Sınırı: BKY lisansı süresince
bir BKY en fazla 20 farklı anonim şirkete yaptığı yatırımlar için devlet
desteğinden faydalanabilir (Madde 13);
• Yatırım Miktarı: Yatırım yapılan her
bir şirkette iktisap edilen şirket hisselerinin bedeli
20.000
TL’den az ve yıllık bazda yapılacak yatırım tutarı 1.000.000 TL’den fazla
olamaz (Madde 14);
• İş Planı: Bir BKY’nin devlet
desteğinden faydalanabilmesi için girişimciyle mutabık kalacağı ve yatırım
planını gösteren bir iş planını Hazine Müsteşarlığı’na sunması gerekir (Madde
16);
• Girişimciden Teminat Talep Etme Yasağı: BKY’ler
yatırım yaptıkları şirkete koydukları sermaye karşılığında girişimciden ipotek,
rehin gibi teminat, temlik ve temettü garantisi talep edemez (Madde 17);
• Yatırıma İlişkin Ortaklık Payı: BKY’ler
tek başlarına veya birlikte veya eşi ya da kendisinin veya eşinin altsoyu ve
üstsoyu ile üçüncü derece dâhil yansoy hısımları ve kayın hısımları ile birlikte
doğrudan veya dolaylı olarak yatırım yaptıkları şirketin sermayesini temsil
eden payların ve payların temsil ettiği toplam oy hakkının yüzde 50’sinden
fazlasına sahip olacak ve yönetim kurulu üyelerinin yüzde 50’sinden fazlasını
atayacak şekilde şirkete ortak olamazlar (Madde 18);
• Yönetime katılım: BKY’lerin yatırım
yaptıkları şirketin yönetimine katılımı resmi yönetim organına katılımla
sınırlı olup BKY’ler yatırım yaptıkları şirkette yönetim kurulu dışında idari görev
alamaz ve şirket personeli olarak çalışamazlar (Madde 19).
BKY Ortak
Yatırımları
Yönetmelik
ile melek yatırımcıların her ne kadar gerçek kişi olması gerektiği hüküm altına
alınmış olsa da lisans sahibi melek yatırımcıların bir araya gelerek ortak bir
yatırım yapmalarına da izin verilmiştir. Bu tarz yatırımlar için yönetmelik
“BKY ortak yatırımı” terimini kullanmış olup her bir BKY ortak yatırımında bir
lider ortak belirlenmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Yönetmeliğin
30. Maddesi uyarınca bir BKY ortak yatırımına dâhil olan bir BKY, aynı anda en fazla
5 yatırımda lider ortak olarak görev alabilecektir. BKY ortak yatırımlarında
bir şirkette yapılacak azami yatırım tutarı yıllık bazda 2.000.000 TL olarak
uygulanacaktır. Ortak yatırımda bulunan her bir BKY için yine yönetmeliğin 14.
Maddesi’nde belirtilen 20.000 TL’lik asgari yatırım tutarı geçerli olacaktır.
Devlet
Desteğinden Yararlanma
• Devlet Desteği için Başvuru: Yönetmeliğin
15. Maddesi’nde belirtildiği üzere melek yatırımcıların (BKY’ler), yaptıkları
yatırımlar için devlet desteğinden faydalanmak için ilgili yatırımı yapmadan
önce Hazine Müsteşarlığı’na başvuruda bulunmaları gerekmektedir. Bu başvurular,
ilgili BKY’nin üyesi olduğu BKY ağı tarafından yapılır. BKY’ler tarafından yapılan
başvuruların yönetmelikte belirtilen hüküm ve şartlara uygun olduğunun tespit
edilmesi ve yönetmeliğin 23. Maddesi’nde belirtilen formalitelerin yerine
getirilmesi üzerine Hazine Müsteşarlığı tarafından ilgili BKY’nin vergi
desteğinden yararlanması için ilgili vergi dairesine bildirimde bulunulur.
• Devlet Desteğinin Kapsamı: BKY’lerin
Yönetmelik kapsamında vergi desteğinden yararlanabilmeleri için iktisap
ettikleri tam mükellef girişim şirketlerine ait iştirak hisselerini en az 2 tam
yıl ellerinde tutmaları ve taahhüt ettikleri tutarı nakit olarak ortaklık banka
hesabına yatırmaları gerekmektedir. Hisseleri 2 yıl tutma şartı yerine
getirilmez ise BKY aleyhine vergi indirimi dolayısıyla zamanında tahakkuk
ettirilmemiş vergiler yönünden vergi ziyaı doğmuş sayılmaktadır. Zamanında alınamayan
vergilerle vergi cezalarında zamanaşımı, verginin tarihini veya cezanın
kesilmesini gerektiren durumun doğduğu tarihi takip eden yılın başından
itibaren başlamaktadır.
Yönetmeliğin
4/2. Maddesi’nde de belirtildiği üzere BKY'lerin söz konusu girişim
şirketlerindeki hisselerinin tutarlarının yüzde 75'i, bu hisselerin iktisap
edildiği dönemde, yıllık beyannamelerinde belirttikleri gelirden düşülmektedir.
Yapılan yatırım Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK ile KOSGEB
tarafından belirlenen araştırma, geliştirme ve yenilikçilik programları kapsamında
ise; vergi desteği için Hazine Müsteşarlığına başvurulan tarihten itibaren
projesi son 5 yıl içinde desteklenmiş girişim şirketlerine iştirak sağlayan
BKY'ler için bu oran yüzde 100 olarak uygulanmaktadır. Ancak yıllık indirim
tutarı hiçbir koşulda 1.000.000 TL'yi aşamamakta ve yıllık indirim tutarının bu
miktarı aşması durumunda ilgili yıl kazancından indirilemeyen kısım izleyen yıllarda
213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre bu yıllar için belirlenen yeniden
değerleme oranında artırılarak dikkate alınmaktadır.
Melek
Yatırımın Yapılmasından Sonraki Döneme İlişkin Düzenlemeler
Yönetmelik
kapsamında melek yatırım dönemi öncesinde ve yatırımın yapılmasına ilişkin düzenlemelerin
yanı sıra yatırım yapıldıktan sonraki döneme ilişkin de birtakım düzenlemelerin
getirilmiş olduğu görülmektedir. Bu kapsamda özellikle BKY’lerin vergi
desteğinin sağlanmasından itibaren iki yıllık süre içerisinde ana sözleşme
değişiklikleri konusunda Hazine Müsteşarlığı’nı bilgilendirme yükümlülüğü
(Madde 24), Hazine Müsteşarlığı’na belirli dönemlerde faaliyet raporu gönderme
yükümlülüğü (Madde
41)
ve ana sözleşme değişiklikleri, iflas gibi önem arz eden özel durumların ve
vergi inceleme raporlarının en geç bir ay içerisinde Hazine Müsteşarlığı’na
bildirme yükümlülüğünün (Madde 43) getirilmiş olduğu dikkat çekmektedir. Ayrıca
Yönetmelik’in 45. ve 46. maddelerinde BKY’lerin, BKY ortaklıklarının, akredite
olmuş BKY ağlarının ve yatırım yapılan şirketlerin Hazine Kontrolörleri Kurulu
Başkanlığı tarafından gözetimi ve denetlenmesine ilişkin detaylı düzenlemelere
yer verilmiştir.
Sonuç
15
Şubat 2013 tarihinde Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik’in
yürürlüğe girmesi ile Türk girişimci ve yatırımcıları için yeni bir yatırım
türü olan “Melek Yatırımcılık” kavramı iktisadi ve mali piyasalarda yerini
almıştır. İş fikri olan ancak yeterli sermayesi bulunmayan Türk girişimcilerinin
yerli ve yabancı finansman kaynaklarına rahatlıkla ulaşması kolaylaştırılmış ve
finansman kaynağı açısından yatırımcıyı teşvik edici hükümler düzenlenmiştir. Türkiye'de
hali hazırda kurulmuş olan melek yatırımcı ağlarının da girişimci-yatırımcı buluşmasına
sağladığı katkı ve yönetmelik kapsamında bulunan girişimci ve yatırımcı menfaat
dengesini koruyan düzenlemeler sayesinde ilerideki yıllarda söz konusu yatırım
faaliyetlerinin Türk ekonomisine sağlayacağı katkı ve gelişime olan etkisi
önemli bir ivme kazanmış olacaktır.
İLETİŞİM:
yavuz.dayioglu@gsghukuk.com
www.gsghukuk.comwww.gsgattorneysatlaw.com
+90
(212) 326 6997