Keiretsu Forum Türkiye Temmuz 2014 Bülten

Keiretsu Forum Türkiye Temmuz 2014 Bülten
Keiretsu Forum Türkiye Temmuz 2014 Bülten

4 Mart 2014 Salı

Melek yatırımcı girişimcinin kılavuzudur

Keiretsu Forum Türkiye Başkanı Aydın Koç; Mart ayı bülteni için verdiği söyleşide saygın, tecrübeli ve katılımcı üyelerden oluşan bir yatırımcı grubu yarattıklarını söyledi. Bülten için görüşlerini paylaşan Aydın Koç, Keiretsu Forum Türkiye’nin açık, etik, eğitici, ekosistemi destekleyici ve seneler boyunca etkinliği ispatlanmış süreçleri vasıtasıyla melek yatırımcılık faaliyetlerine ciddi katkı yapacağına inandığını kaydetti. Keiretsu Forum Türkiye gibi bir platformun değeri ve etkisinin her geçen ay daha da artacağını belirten Koç, “İleriye dönük amacımız büyümek ve forumu daha aktif çalışır hale getirmektir” dedi. Yurt dışında ciddi iş tecrübesi olan Türkler’in, memleketlerine dönerek girişimler başlatmalarının çok önemli olduğunun altını çizen tecrübeli yönetici, bu durumun teşvik edilmesinin gerektiğini kaydetti. Aydın Koç, iş tecrübesi az girişimcilere, hedefledikleri sektördeki lider bir kuruluşta 1-2 sene çalışmalarını önerdi. Böylelikle sektörün dinamiklerini, iş başlattıklarında gidip konuşabilecekleri insanları tanıyabileceklerini belirtirken “Melek yatırımcılar da her türlü riskten arınmış, eksiği noksanı olmayan mükemmel iş planları beklememeliler. Melek yatırımcının katma değerlerinden biri girişimciye bu konuda kılavuzluk yapmasıdır” tavsiyesinde bulundu.


Aydın Koç

Keiretsu Forum Türkiye Başkanı
Keiretsu Forum Türkiye Başkanı olarak, gelecek stratejinizi açıklar mısınız?

Keiretsu Forum Türkiye dünyanın en büyük melek yatırımcılık platformu olan Keiretsu Forum’un 25. şubesi olarak Eylül 2012’de faaliyetine başladı. Ben 7-8 yıldan bu yana platformun San Francisco yöresindeki faaliyetlerine katılmaktaydım. Türkiye’de melek yatırımcılığa ve girişimciliğe olan ilginin hızla artması, Keiretsu Forum Türkiye’nin kurulması için gerekli şartları hazırladı. Keiretsu Forum Türkiye’nin açık, etik, eğitici, ekosistemi destekleyici ve seneler boyunca etkinliği ispatlanmış süreçleri vasıtasıyla melek yatırımcılık faaliyetlerine ciddi katkı yapacağına inanıyoruz.
Şu ana kadar gayet saygın, tecrübeli ve katılımcı üyelerden oluşan bir yatırımcı grubu yaratmış bulunuyoruz. İleriye dönük amacımız, bu yatırımcı grubumuzu daha da büyütmek ve daha aktif çalışır hale getirmektir. Girişimcilere, böyle nezih bir yatırımcı grubuna süratle girişimlerini tanıtmak fırsatı verdiğimiz için de çok memnunuz. Keiretsu Forum Türkiye toplantısında sunum yapan bir girişimci, kendi başına belki altı ayda sağlayamayacağı temaslara o sunum sayesinde ulaşıyor ve girişimi hakkındaki tepkileri alabiliyor. Bunun da girişimci için ciddi bir değer olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca, Keiretsu Forum Türkiye’nin diğer şubeleri ile olan bağlarımızı daha da kuvvetlendirmek de arzularımız arasındadır.

Keiretsu Forum Türkiye oluşumundan bu yana geçen zaman, diğer ülke ve/veya bölge platformlarıyla kıyaslandığında nasıl özellikler sergiliyor?

Kuruluşumuzdan beri geçen 1,5 yılda oldukça iyi bir ivme yakaladık. Melek yatırımcılık geleneği ve tecrübesi olan bir ülkedeki yeni bir şehirde şube açmak ile melek yatırımcılığa yeni başlayan bir ülkedeki ilk şubeyi açmak tabiatıyla aynı olmayacaktır. Ayrıca Keiretsu Forum Türkiye gibi bir platformun değeri ve etkisi kümülatif olarak her geçen ay daha artacaktır. Sistem içinde diğer ülkelerde göze batan girişimleri, İstanbul üye grubumuza da tanıtmak ve yatırım fırsatı vermek konusunda da çok başarılı olduk. Çeşitli etkinliklerimize katılan yabancı şube üyeleri de Keiretsu Forum Türkiye’nin kısa zamanda oldukça profesyonel ve olgun bir şube gibi çalıştığını teyit ediyorlar.
“AR-GE DERİNLİĞİ GELİŞİYOR”

Türkiye’den yaratıcı fikirlerin çıkmamasını neye bağlıyorsunuz?

Türkiye’den yaratıcı fikirlerin çıkmadığı görüşüne katılmıyorum. Burada kasıt herhalde, Türkiye’den bir anda bütün dünyada uygulanabilir iş modelleri çıkmadığı. Yeni ve gelişen sektörlerde lider girişimler çıkabilmesi için o ülkede, bu sektörlerde lider kullanıcılar ve tedarikçiler olması gerekir. Böylelikle gelişen sektörde henüz karşılanamamış ihtiyaçlar ve fırsatlar daha kolay tespit edilir. Eskiden yeni gelişmeler hakkındaki bilgilerin Türkiye’ye ulaşması bayağı bir zaman alıyordu; elektronik ve internet devrimleri bu transfer süresini Türkiye (ve diğer gelişmekte olan ülkeler) için bayağı kısalttı. Aynı zamanda, transfer olan bu bilgileri özümseyebilmek için alıcı ülkede belli bir AR-GE derinliği de olması lazım ki, görülen fırsatları dünya kalitesinde ürünler haline dönüştürebilsin. Türkiye’de bu AR-GE derinliği henüz yok; ancak gelişiyor.

Aynı yapısal değişiklikler Doğu Avrupa, Güney Amerika gibi bölgeleri de etkiliyor. Örneğin, 10-15 iş yılını global ürün gamını hemen hemen dünyanın bütün yörelerinde satan şirketlerde geçirmiş olan bir girişimci, kendisi bir girişim başlattığında, tabii olarak kendi girişimini de global olarak düşünüyor ve tasarlıyor.
Aynı süreyi sadece Türkiye pazarını düşünerek geçirmiş bir kimsenin ise bir girişim başlattığında bir anda global düşünmesi kolay değil. Bu tip eksiklikler zamanla düzelecektir. Burada önemli bir etken de yurt dışında ciddi iş tecrübesi geçirmiş Türkler’in memleketlerine dönerek girişimler başlatmaları. Bunu Türkiye’de eskiye nazaran daha çok görüyoruz; teşvik etmek için ne yapılsa faydalıdır.

Türkiye’de yeterli sermaye birikimi olmaması melek yatırımların da mütevazı bütçelerle ilerlemesine neden oluyor. Katılıyor musunuz?

Hayır katılmıyorum. Her ne kadar Batı ülkeleri ve ABD ile kıyaslanamazsa da Türkiye’de bayağı bir sermaye birikimi var. Eskiden 50 milyon dolar değeri olan bir firmayı satın alabilmek sadece 3-4 holdingin yapabileceği bir şeyken, şimdi böyle bir şirket rahatlıkla 15-20 teklif alabilir. Burada tıkanıklık daha ziyade girişimlere yatırım felsefesinde diye düşünüyorum. Türk yatırımcılar tek başına, hisselerin büyük çoğunluğunu alarak yatırım yapması gerekir şeklinde düşünüyor. Böyle olunca da, haliyle çok fazla sayıda yatırım yapamıyorlar.
Gerek melek yatırımcılık gerek risk sermayesi yatırımları birçok yatırıma katılarak risk çeşitlendirme üzerine kurulu. Hem girişimin incelenmesinde hem de yatırımın yapılmasında bir grup yatırımcı beraber hareket ediyor. Böyle olunca da her yatırımcının bir girişime olan katkısı sınırlı oluyor ve bu da çok daha fazla sayıda yatırım yapabilmesine imkân tanıyor. Keiretsu Forum Türkiye olarak biz bu konularda yatırımcı ve girişimcilerimizi bilgilendiriyor, bu yaklaşımın da zamanla değişeceğine inanıyoruz.

Melek yatırım konsepti küresel iş kültürüne yakın olmakla birlikte Türkiye’de iş yapış şekillerine yabancı; izlenim ve gözlemlerinizi aktarır mısınız? ABD'deki melek yatırım ikliminden farkı hangi alanlarda gözleniyor?
ABD’de melek yatırımcılık kültürü, ümit veren her girişimin mümkün mertebe desteklenmesi yönünde. Bunu okullarda okutmuyorlar ama sektörün önde gelen isim ve firmalarının davranışları; zaman boyunca aynı kişilerin hem yatırımcı hem de girişimci rolüne soyunmuş olmaları ve yukarıda bahsettiğim risk çeşitlendirmesi arzusu bunda etken. O yüzden bir melek yatırımcı, yatırım yapmasa bile elinden geldiği kadar girişimi ileriye götürecek yardımları karşılık beklemeden yapıyor. Örneğin, kilit endüstri kontaklarına tanıştırıyor, iş planında gördüğü eksiklikleri anlatıyor, firmaya katkı sağlayabilecek şahıslarla buluşturuyor, ürün dağıtımıyla ilgili fikirler veriyor. Aynı zamanda gerek girişimci gerekse yatırımcı “açgözlü” davranmıyor; 10 milyon dolarlık bir şirketin yüzde 90’ı benim olacağına 100 milyon dolarlık bir şirketin yüzde 20’si benim olsun, daha iyi!” zihniyeti ile davranıyorlar. Bunun sonunda da iş planları daha olgun hale geliyor. Mesela Keiretsu Forum San Francisco yöresinde sunum yapan girişimlerin yüzde 40’a yakını yatırım alıyor.

“YATIRIMCI GİRİŞİMCİYE KILAVUZLUK YAPAR”

Melek yatırımcıların dikkat etmesi gereken hususlar nelerdir?

Melek yatırımcılar önce ne safhada yatırım yaptıklarını hatırlamalılar. Melek yatırım, girişimin ilk safhalarında yapılır. Bundan dolayı her türlü riskten arınmış, eksiği noksanı olmayan mükemmel iş planları beklememeliler. Zaten melek yatırımcının katma değerlerinden birisi de girişimciye bu konuda kılavuzluk yapması.
Aynı zamanda melek yatırımcılık bir süreç – bazı girişimler başarılı olacak; bazıları da başarısız. İlk kötü sonuçta vazgeçmemek lazım. Bir girişimin en önemli unsuru, kurucu yönetim kurulu. Zira planda ileride fark edilecek her türlü hatayı, eksikliği, zorluğu, değişikliği düzeltip alt edecek olan bu kurucular. Bundan dolayı kurucu takımın kalitesi çok iyi bir belirti. Ürün ne olursa olsun sonuçta bir organizasyon kuruluyor ve süratle büyüyecek. Onun için kurucu takım,  benzer sektörlerde işletme tecrübesi kazanmış ve artan sorumluklar alarak kendini ispatlamış kişilerden oluşuyorsa bu da iyi bir belirti.

İşletmenin karşılaştığı her engelle ilk defa tanışan bir takımdan ziyade, benzer durumlarla önceden uğraşmış; hatalarını başka şirketlerde yaparak işletmeciliği ve sektörü öğrenmiş kişiler başarı şansını arttırır.
Üçüncü önemli husus da girişimin rekabet avantajını sürekli tutabilmesinin ihtimali ve bunun için neler yapması gerektiği. Rakipler yeni ürün ve hizmeti fark ettikten sonra kendi farklılığını nasıl koruyacak?

Fikir üreten gençlere ve girişimcilere, ekonomik konjonktürü de düşünerek ne tür öneriler vermek istersiniz?

Nüfusun sadece çok küçük bir yüzdesi girişimci oluyor. Bunun sebebi; girişimciliğin zor olması. Çok kuvvetli irade ve dayanma gücü gerektiriyor. Gece gündüz işletmenin problemleri ile uğraşmayı gerektiriyor. Hemen her konuda gün aşırı reddedilmeyle karşı karşıya. Eski işinde nasıl yapıldığının farkında bile olmadığı birçok iş ve süreci yerleştirmesi gerekiyor. Ayrıca kurucunun kendi teknik bilgisinden başka türlü çeşitli kabiliyette insanı uyumlu olarak idare edebilmesi lazım.
Bunlardan dolayı girişimciliği, “iş bulamıyorum, bari girişimci olayım” veya “geçenlerde aklıma enteresan bir fikir geldi, bir girişim kurup üreteyim” gibi sebeplerden kesin düşünmesinler.

İş planlarındaki açık veya gizli varsayımları mümkün mertebe erken bir fazda kanıtlayıp doğrulatsınlar. Temasta olmaları gereken müstakbel müşteriler, tedarikçiler gibi kesimlerle mülakatlar yapıp akıllarındaki ürünün ne derece ilgi çektiğini, hangi fiyat seviyesinde ilgi çekeceğini, ürünün mutlaka olması gereken özelliklerini ve benzer konuları konuşsunlar. Girişimcinin ürünü, hedef müşteri kitlesini rahatsız eden bir duruma çare getirmelidir. Müşterinin rahatsızlığı ne kadar akutsa, girişimcinin eksikliklerine o kadar toleranslı olacaktır.
Bilhassa, iş tecrübesi az girişimcilere, hedefledikleri sektördeki lider bir kuruluşta 1-2 sene çalışmalarını öneririm. Böylelikle sektörü, sektördeki anahtar kuruluş ve şahısları öğrenirler. Sektörün nasıl çalıştığını ve dinamiklerini gözlemlerler. Bilahare iş başlattıklarında gidip konuşabilecekleri insanlarla tanışırlar. Sektördeki en önemli problemleri öğrenirler. Çalıştıkları şirketin neyi iyi, neyi kötü yaptığını anlayarak işletme tecrübeleri artar. İleride kuracakları girişimde takımlarına almak isteyebilecekleri kimselerle arkadaşlık kurarlar.

Siz bugüne kadar ne tur yatırımlara imza attınız?

Ben, yarı iletken sektöründe yöneticilik yapmama rağmen değişik sektörlere yatırım yapmayı tercih ediyorum. Örneğin ilaç, özel arama motoru, kadın modası gibi sektörlerde yatırımım var. “Temporary staffing” konusunda da eğitim sektöründe eşimle birlikte kurduğumuz ve büyütüp sattığımız bir firmamız vardı.
Aydın Koç
Keiretsu Forum Türkiye
Yönetim Kurulu Başkanı